Duygu LADİKLİ
Günümüzde böyle oyunlara artık rastlanmıyor, çünkü öğrenciler bilgisayar başında daha mutlu olduklarını söylüyorlar. Oysaki körebe oyunundaki gerçek; oyundan ziyade gözü görmeyen bir insanın düştüğü zorlukları anlayabilmesi ve anlatabilmesidir.
Şehirlerimizde engelli insanlara gerektiği kadar dikkat edilmez, önem verilmez, şehir planlama ve şekillendirilmesinde onlar dikkate alınmazlar. Biz veriyoruz diyenler de yalan söyler. Anadolu şehirlerinde bu konu hiç dikkate alınmamış, Anadolu’da öyle de, İstanbul’da başka mı?
Yurtdışında 20 yıl kalmış bir arkadaşım geçen yaz İstanbul’a geldi. Beraber görülmesi gereken yerlere birlikte gittik. Arkadaşım bana “İstanbul’da düz bir kaldırım, düz bir yol yok mu?” diye sordu. Çarpıklığa alışık olduğumuz için cevap veremedim.
Lütfen dikkat edin, yürüdüğünüz kaldırımda ne kadar basamak var? Sanki apartmanın merdivenlerini tırmanıyormuş gibi seke seke kaldırım basamaklarını aşmak zorunda kalırsınız. İnişli çıkışlı acayip yerlerdir. Orada sağlam insanlar dahi tökezlerken, görme engelli, yürüme engelli insanlar ne yapacaklar? O kaldırıma merdiven basamağı yapmanın ne gereği var, yapmak şart mı? Gerçi başında mutlaka mühendisler vardır. Onlar “kaldırım mühendisi” galiba! İşini daha dikkatli olarak yapsa bu mühendisler, her şey daha güzel olmaz mı? Bu arkadaşlarımız okudukları gibi değil de, gördükleri gibi plan ve proje yapsalar önemli, yararlı iş yapmış olmazlar mı?
Gelelim İstanbul’a… İstanbul Büyükşehir Belediyesi yol yapımına bayağı önem, destek ve bütçe ayırıp harcıyor. Kendilerini takdir ediyoruz. Bu büyük işlerin arasında küçük bir nüans olan kaldırım döşemelerini de engellilerin rahatlıkla geçebileceği, yürüyebileceği hale getirseler çok önemli iş yapmış olacaklar. Dolayısıyla bu engelli vatandaşlarımız da körebe oyunu oynamaya mecbur kalmayacaklardır.
Yeni yılın ülkemize ve dünyamıza barış ve huzur getirmesini diler, saygı ve sevgilerimi sunarım.