Sık sık gazetelerde (görülen lüzum üzerine) bir gecede başka yerlere atanan bürokrat, üst düzey görevlilerin atama haberleri beni çok üzer. Yıllarca önce yaşadığım bir olayın üzüntüsünü aynen bugünmüş gibi duyarım. Yönetimdeki iktidarın arzusuna uymayan yahut uyamayan, bilmeyerek kuyruğuna basan bürokrat vs. hiç fikri sorulmadan, görüş alınmadan sürgün edilir giderler.

Yıl 1958, zamanın Başbakanı Adnan Menderes Bafra’da Recep Ağa’nın kahvesinin balkonunda geç vakit binlerce kişiye hitap ediyor. Ben de genç bir gazeteci olarak hemen yanındayım. Bir ara kalabalık yüksek sesle kredilerinin artmasını istediler. O da çiftçilere yarın sabahtan itibaren istediği krediyi Cumhuriyet Meydanı’nda bulunan Ziraat Bankasından gidip alabileceklerini söyledi. Ve yaşa var ol tezahüratları arasında konuşma noktalandı.

Ertesi sabah onlarca ekici Ziraat Bankasına hücum edip kredilerini istediler. Tabiatıyla bankanın böyle bir hazırlığı olmadığı için hiç kimseye ödeme yapılmadı. Zaten Genel Müdürlükle konuşan Bafra Ziraat Bankası Müdürü oradan da hiçbir kuruş ödeme yapılmaması için emir almıştı. Zira yüzlerce ekiciye kredi yükseltmesi için en az 2-3 aylık bir hazırlık yapılması gerektiğini ben biliyordum. Mutlaka Başbakan da daha iyisini biliyordu. Oy için bankayı müşkül durumda bırakmanın ve köylüye yalan söylemenin bir anlamı yoktu. Ertesi gün Ziraat Bankası Müdürünün para ödemediğini o gün Sinop’ta bulunan Başbakan’a bildirirler. O da hemen banka müdürünü Sinop’a çağırır. Ne konuştuklarını bilmiyorum tabii. 15 gün sonra Bafra Ziraat Bankası Müdürü İstanbul’a atanır. Zannediyorum geçimsizlikten dolayı eşinden de ayrılır. Perişanlığı oynamaya başlarlar. Bir istek ve palavra bir cevap, bir görev, geleceği parlak huzurlu bir yuvanın yıkılmasına sebep olur. O zaman öyleydi de şimdi başka türlü mü? Aynı senaryolar daha sık oynanıyor. Kaliteli insanlar harcanıyor. Beyefendinin arzusu hilafına karşı yapılan her girişim ve sözler harcanmasına sebep oluyor. İnsan hak ve hürriyetleri demokratik ülkelerde baş tacı edilirmiş. Geçiniz efendim geçiniz, bırakınız insanların hak ve hürriyetini otoritenin kuyruğuna basıp da başına iş almayınız.

Yeni yılınızı candan kutlar sevgi ve saygı ile hepinizi kucaklarım.