Başbakan Binali Yıldırım’ın dün Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) araç teslim töreninde yaptığı konuşmada “1999 Marmara Depremi’nde Ankara deprem bölgesi ile irtibat kuramadı. Ne oluyor, ne biliyor felâketin boyutu neydi dahi anlayamadılar.” sözleri üzerine o dönemde Başbakan Bülent Ecevit’in başkanlığındaki DSP-MHP-ANAP Koalisyon Hükümetinin Adalet Bakanı,Demokratik Sol Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, aşağıdaki açıklamayı yaptı:
Sayın Başbakan Yıldırım, bu konuşmasıyla AKP’nin kendi icraatını övmek için uyguladığı, asılsız iddialarla geçmişi karalama yönteminin yeni bir örneğini vermiş bulunuyor. 17 Ağustos 1999 günü saat 03.02’de merkez üssü Gölcük olmak üzere meydana gelen, 45 saniye süren ve bütün Marmara bölgesini etkileyen 7.4 şiddetindeki deprem, geçen yüzyılın en büyük depremlerinden biri olarak kabul edilmektedir. 17.480 (2010 yılında yayımlanan Meclis Araştırması Raporuna göre 18.373) insanın hayatını kaybettiği, 23.781 kişinin yaralandığı, 505 kişinin sakat kaldığı; 285.211 evin, 42.902 işyerinin yıkıldığı veya hasar gördüğü bu deprem, Milletimizi büyük acılara boğdu; Türkiye’nin en önemli sanayi kuruluşlarının bulunduğu Marmara bölgesinde yol açtığı yıkımlarla ulusal ekonomiyi temellerinden sarstı.
O dönem Başbakan Bülent Ecevit’in başkanlığındaki DSP-MHP-ANAP Koalisyon Hükümetinin bütün bakanları, ilk günden itibaren bölgede ve vatandaşların yanındaydı. Bu büyük afetin sonuçlarını olabildiğince hafifletmek,vatandaşların maddî ve manevî zararlarını karşılamak, ortaya çıkan sorunları çözmek için tüm kamu görevlileri Devletin bütün olanaklarıyla seferber edildi. Evsiz kalan insanlar için üç aşamada çadır kentler, 44.107 geçici prefabrik konut kuruldu; 42.587 kalıcı konut inşa edildi. Bölgede 10.680.000 metrekare imar plânı gerçekleştirildi, 216.291 metre yol, 377.569 metre kanalizasyon yapıldı. Depremzedelere Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu’ndan 309 trilyon 319 milyar karşılıksız yardım yapıldı.
Bu çalışmalar için yasal çerçeve oluşturmak ve gereklimalî kaynakları sağlamak için Marmara Bölgesi ve civarında meydana gelen depremin yol açtığı ekonomik kayıpları gidermek amacıyla bazı mükellefiyetler ihdası ve bazı vergi kanunlarında değişiklik yapılması; doğal afetlerde yapılacak yardımların düzenlen-mesi; doğal afetlere karşı alınacak önlemler ve doğal afetler nedeniyle doğan zararların giderilmesi; doğal afet bölgelerinde afetten kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümü ve bazı işlemlerin kolaylaştırılmasıiçin bugün de yürürlükte olan kanun ve kanun hükmünde kararnameler çıkarıldı.
Sayın Başbakan Yıldırım’ın Türkçe’de olmayan bir sözcükle “acziyet” olarak nitelediği, her hâlde “âcizlik” anlamında söylediği bir durum söz konusu olmamıştır. O nedenle Marmara depreminde Hükümetin tutumu hakkındakisözleri, yanlış, yanıltıcı ve bir Başbakanın söylememesi gereken sözlerdir.
